Diş eksiklikleri kişinin hayatını hem sağlık hem estetik yönünden olumsuz etkileyen çok önemli bir problemdir. Bu eksikliklerle yaşayan kimselerde zaman içinde ciddi sindirim sistemi problemleri, gülümsemeden kaçınma, sosyal hayattan uzaklaşma gibi birçok sıkıntı baş gösterebilir. Halbuki diş eksikliklerinin doğru şekilde telafi edilmesiyle çok daha sağlıklı ve konforlu bir yaşam mümkün olur.
Uzun yıllar öncesinde diş eksikliklerinin giderilmesi için yalnızca geleneksel diş ve çene protezleri uygulanmaktaydı. Bu protezler diş eksikliğinin miktarına bağlı olarak sağlam dişlerin kesilerek küçültüldüğü sabit köprü protezler ya da hastanın yeterli konfora ulaşmasının çok zor olduğu takılıp çıkarılabilen hareketli protezlerdir.
Özellikle hareketli protez kullanan kişilerde zaman içinde çene kemiklerinin maruz kaldığı kuvvet yüzünden erimesi, kişinin sağlıklı bir çiğneme yapmasını imkansız hale getirebilir. Yeterli desteği bulamayan protezler her harekette ağız içinde oynayıp konuşuma esnasında da çeşitli sıkıntılara sebep olabilmektedir.
Sabit protezlerde ise tek diş eksikliğinde dahi komşu iki dişten destek almak için sağlam dişlerin kesilmesi rahatsızlığa sebep olmaktadır. Biyouyumlu yani vücut dokularına uyumlu ve insan sağlığına zararsız diş implantlarının geliştirilmesiyle birlikte diş eksikliklerinin çok daha sağlıklı ve konforlu şekilde giderilmesi mümkün hale gelmiştir.
Temel olarak implant uygulamaları taşıdığı diş protezlerinin yükünü gerçek bir diş kökü gibi çene kemiğinden destek alarak karşılamakta, çok daha doğal ve sağlıklı bir çiğneme, konuşma ve görünüm oluşturmaktadır. Bu sebeple diş implantı eksik dişlerin yerine uygulanan en doğru tedavi şeklidir.
Kimi zaman bir ya da birkaç diş eksikliğinde kimi zaman ise bütün bir dişsiz ağız için diş implantları planlanır. İmplantlar tamamen sabit bir protez kullanımı için uygulanabildiği gibi hareketli protezlerin kullanımını kolaylaştırmak için de uygulanabilmektedir.
İmplant planlamaları yapılırken hastanın genel sağlığı da önemli bir rol teşkil etmektedir. Her ne kadar sanıldığından daha basit bir cerrahi işlem olsa da implant işlemleri için hastanın genel sağlığının yerinde olması gerekir. Kalp, tansiyon, şeker ve bazı kan hastalıklarında ya da kemik oluşumu ve iyileşmesini etkileyen bazı ilaçların kullanımı durumlarında ancak konunun uzmanı doktorlardan yardım alarak ve özel önlemlerle implant cerrahileri gerçekleştirilebilir.
Bunun yanı sıra kemik gelişiminin halen devam ettiği genç yaştaki bireylerde diş implantı uygulamaları için kemik gelişiminin tamamlaması beklenir.
Baş ve boyun bölgesinden radyoterapi görmüş olan kişilerde ise kemik iyileşmesi zor olacağından implant tedavileri önerilmez.
Aşırı sigara kullanımı da yine iyileşme üzerindeki olumsuz etkisinden dolayı implant tedavisine engel teşkil etmektedir. Başarılı bir tedavi sonucu için öncelikle hastanın sigarayı bırakması tavsiye edilir.
Kimi zaman çeşitli nedenlere bağlı olarak implantın uygulanacağı çene kemikleri yeterli yükseklik ve kalitede olmayabilir. Bu durumlarda implant cerrahisi öncesi ya da aynı seansta “greftleme” olarak adlandırılan çene kemiği yükseltme ve besleme uygulamalarına başvurulur.
Özellikle üst çenede kimi zaman sinus sarkmalarının kemik kaybına eşlik etmesiyle implant yapılacak bölgede yeterli kemik bulunmaz. Bu durumda “sinus lifting” denilen özel bir greftleme operasyonu gerçekleştirilir ve halk arasında “kemik tozu” olarak bilinen kemik greftleri bölgeye uygulanır.
Genelde kemik greftleri sığırdan elde edilmekle beraber toz şeklinde kullanılır. Fakat kemik kaybının çok fazla olduğu bazı durumlarda “otojen greft” olarak adlandırılan, kişinin kendi kemiklerinden alınan parçaların implant planlanan bölgelere nakli gerekir. Bu durum nadir olarak görülse de özellikle çok uzun yıllar hareketli tam protez kullanan hastalarda ve kaza ya da hastalık sonucu ciddi kemik kayıplarında otojen greftlerin kullanılmak durumda kalındığını belirtmek gerekir.
Greft uygulamaları sonrasında kimi zaman implant hemen uygulanırken bazı durumlarda ise 3-6 ay arası kemik iyileşmesi beklenir ve daha sonra implantlar kemiğe yerleştirilir.
İmplant sonrasında ağız hijyenine çok önem verilmelidir. Herhangi bir enfeksiyon gelişmemesi için var olan dişlerin fırçalanmasının yanı sıra hekiminizin önereceği ilaçlar ve gargaralar da eksiksiz olarak kullanılmalıdır.
Uygulamanın yapılmasından sonra hafif düzeyde kanamaların olması normal kabul edilir fakat ağzı çalkalamamak ve uygulama bölgesinde oluşan kan pıhtılarını uzaklaştırmamak gerekir.
İlk günlerde sıvı ve ılık gıdalar tüketilmelidir. İyileşme sürecini bozacağından, hastalarımıza bu süre zarfında kesinlikle sigara içilmemesi tavsiye edilmektedir.
Eğer rezorbe olabilen yani kendi kendine yok olabilen bir dikiş materyali kullanılmadıysa dikişler 7-10 gün sonra alınır.
İmplant sonrasında iyileşme süresi genellikle 4-6 aydır. Bu sürenin sonunda implant üstü protezler tamamlanarak hasta yeni dişlerine kavuşturulur. Bu zamana kadar ise özel geçici protezler yapılarak iyileşme döneminde hastanın dişsiz kalması engellenmektedir. Bu geçici protezler yapılırken özellikle kemiğe kuvvet uygulamamasına ve iyileşmeyi bozacak bir yapıda olmamasına dikkat edilir.
Nadir olarak bu sürenin beklenmesi gerekmeyip implant uygulaması ile aynı zamanda üzerine gelecek protez de yapılmaktadır.
Periyodik kontrollerle yapılan implantların takibinin yapılması önem teşkil etmektedir.