Süt dişlerinin en önemli fonksiyonlarından biri, sürmelerine kadar altlarında bulunan daimi dişlerin yerlerini korumaktır. Süt dişlerin dökülüp daimi dişlerin çıkması çok hassas bir süreçtir ve bu süreçte yapılacak yanlış bir müdahale ileride ciddi boyutlarda ortodonti sorunlarına sebep olmaktadır. Bu sebeple süt dişlerinin korunması, çürüklerin önüne geçilmesi, erken kayıp yaşanması durumunda ise yerlerinin korunması özellikle diş estetiği açısından oldukça mühimdir.
Süt dişleri; enfeksiyon, aşırı ilerleyen çürük, diş kökü erimesi, yetersiz anne sütü alımı, genetik faktörler, yanlış biberon ve emzik kullanımı, parmak emme gibi nedenlerden dolayı olması gerekenden daha erken kaybedilebilir. Bu kayıplar ilerleyen yıllarda birçok ortodonti sorununa yol açabileceği için uzmanlar tarafından yer tutucu kullanılmasının zorunluluğu sıklıkla dile getirilmektedir.
Yer tutucular, sürme zamanından önce kaybedilen süt dişlerin yerine yapılan hareketli ya da sabit olabilen yardımcı aygıtlardır. Yer tutucular, kaybedilen dişlerin boşluğuna komşu olan dişlerin kaymasını ve üst veya alt karşısına denk gelen dişin uzamasını önlemek amacıyla yapılır. Böylece diş çarpıkları, ağız kapatma bozuklukları, konuşma ve çiğneme fonksiyonları düzenlenir.
Zamanından önce kaybedilen süt dişin altındaki daimi dişte kök oluşumu yarıyı geçmiş ise yer tutucuya ihtiyaç duyulmayabilir. Yine kapanış ilişkisine göre diş hekiminin yer tutucuyu gerekli görmediği durumlar olabilir.
Yer tutucu aygıt, kişiye özel ve kişinin ağız içi ölçülerine uygun olarak diş hekimi onayıyla ortodonti laboratuvarlarında hazırlanır.
Çocuğun yaş ve kişisel özelliklerine uygun olarak seçilen iki çeşit yer tutucu vardır: Hareketli, takıp çıkarılabilen yer tutucular ve sabit yer tutucular.
Hareketli yer tutucular takıp çıkarılabilen apareylerdir. Bunun sorumluluğunu alabilecek, yaş olarak daha büyük çocuklarda kullanılırlar. Hareketli yer tutucular, klinikte çocuğun ağız ölçüsü alınarak, akrilik bir maddeden, ağza uyumlu olarak yapılan aygıtlardır. Tek dişten daha büyük boşlukların olduğu ve çenenin her iki tarafında da eksik diş olması durumunda tercih edilir. Gün boyu takılır eğer istenirse yemek esnasında çıkarılabilir.
Sabit yer tutucular, alınan ölçülere göre kişiye uygun olarak tasarlanır ve dişe yapıştırılır. Sabittir, ancak diş hekimi kontrolünde çıkarılabilir. Diş hekimi kontrollerinde daimi dişin sürmeye başladığı tespit edildiğinde çıkarılır. Tek taraflı diş eksikliğinde ve çocuğun yaşının küçük olduğu durumlarda sabit yer tutucu kullanımı tercih edilir. Ayrıca ektodermal displazi (kalıtımsal bir gelişim bozukluğu hastalığı) gibi sendromlara bağlı olarak dişlerin oluşmaması durumunda ya da travma gibi ön dişlere kadar ilerleyen büyük kayıplarda yer tutucu yerine geçici diş protezleri kullanılır.
Yer tutucular çocuğun çene gelişimini olumsuz yönde etkilemez. Ancak büyüme çağındaki çocuğun çene yapısı da büyüyüp gelişeceği için yer tutucular bir süre sonra ağız ile uyumunu kaybedebilir. Bu durumda ölçü alınarak yeniden yapılması gerekir.
Erken süt dişi kaybı ileriye dönük ciddi ortodonti sorunlarına yol açabileceği için ihmal edilmemesi gereken bir sağlık sorunudur. Böyle bir durumla karşılaşan ebeveynin en kısa zamanda çocuğunu diş hekimine götürmesi gerekmektedir.
Anneler bebeklerine şekerleme öncesi ya da geceleri uyumadan önce rahatlamaları ve daha hızlı uykuya geçebilmeleri için biberon vererek doğru şeyi yaptığını düşünüyor olabilirler. Ancak bu davranış, eğer biberon su dışında farklı bir sıvıyla doluysa, bebeğinizde biberon çürüğü veya erken çocukluk çağı çürüğü adı verilen yaygın diş çürüklerine zemin hazırladığınız anlamına gelmektedir.
Geçici olmalarına rağmen, çocuğunuzun süt dişleri önemlidir ve kalıcı dişlere kıyasla çürümeye daha açıktır. Çocuklarınızın yiyecekleri çiğnemek, konuşmak ve iyi görünümlü bir gülümseme için güçlü ve sağlıklı dişlere ihtiyaçları vardır. Onların ilk dişleri, yetişkin dişlerinin doğru şekilde çıkmasına da yardımcı olurlar. Çocukların dişlerini uzun yıllar korumak için, onlara iyi bir ağız bakımı yapmak ve bu konuda onları eğitmek şarttır.
Biberon çürüğü, bebeğinizin ilk dişlerinin biberonla beslenmenin etkisiyle çürümesidir. Bu çürükler; meyve suyu, süt veya formül mama gibi şekerli içeceklerin biberonla verilmesinden sonra bebeğinizin dişlerinde uzun süre temizlemeden kalması neticesinde ortaya çıkar. Biberon bebeğinizin uykuya dalmasına yardımcı olabilir; ancak bu ağız ve diş sağlığı için son derece zararlıdır. Çünkü ağız içinde bulunan bakteriler, ağızdaki temizlenmemiş besin kalıntıları ile beslenerek diş çürümesine neden olan asidik maddeler salgılarlar.
Biberon çürüğü, çoğunlukla üst ön dişlerde görülür, ancak genellikle diğer dişler de çürükten etkilenmektedir. Bebek ve küçük çocuklarda diş çürümesine neden olabilecek birçok faktör vardır. Bunlar arasında en yaygın neden, bebeğin dişlerinin şeker içeren içeceklere sık sık ve uzun sürelerle maruz kalmasıdır. Biberon çürüğü, bebeği uyuturken ya da sakinleştirmek amacıyla sık sık ona biberon verilirse ortaya çıkar.
Bebek ve küçük çocuklarda diş çürüğü, kaviteye neden olan bakterilerin anneden (veya birincil bakıcıdan) bebeğe geçmesiyle başlayabilen bir hastalıktır. Bu bakteri tükürükten bebeğe bulaşır. Annenin bebeğin besleme kaşığını ağzına koyması veya emziğini ağzında temizlemesi durumunda ilgili bakteriler bebeğe geçebilir.
Bebeğinizi uyuturken biberon verme davranışından vazgeçmek çürükleri önlemek için önemli bir adım olacaktır. Bebeğinizle ortak kaşık kullanımı veya ağzınızda emzik temizleme davranışlarından uzak durmak gerekir. Alınabilecek diğer önlemlerden bazıları;
Diş bakımına erken başlamanın, iyi bir diş sağlığının anahtarı olduğu akıldan çıkarılmamalıdır.
Çürüğün durumuna göre Pedodonti Hekimi tarafından tedavi süresi belirlenmektedir. Çürüklerin oluşmaya başlamasıyla bir Pedodonti Hekimine danışılması gerekmektedir.
Tedavi çocuğunuzun yaşına ve çürüğün özelliklerine göre değişir. Bir diş problemin erkenden teşhisi tedavinin daha kolay olmasını sağlar. Bir dişin yüzeyindeki beyaz noktalar, biberon çürüğü erken belirtisidir. Bu aşamada, tüm dişleri yeniden mineralize etmek için ağızdan florür tedavisi veya bölgesel florür verniği uygulamak etkili olabilir. Yine bu aşamada şekerli yiyecek ve içeceklerden uzak bir diyetle çürüğün ilerlemesini durdurabilirsiniz.
Çürüme sonraki aşamalarda tespit edilmişse, florür tedavileri artık yeterli olmaz. Bu durumda dolgu, amputasyon ya da kanal tedavisi gibi uygulamalar gerekli olmaktadır.
Arka dişlerin çiğneme yüzeylerinde bulunan fissür adı verilen oluklar diş çürüğü açısından riskli oluşumlardır. Tükürükte bulunan temizleme fonksiyonu, azı dişlerindeki oluklar yani fissürler için yetersiz kalır. Diş fırçasının kıl çapları da çoğu zaman fissürleri temizlemek için yetersizdir. Okul çağındaki çocukların çürüklerinin %88’’inin bu fissürler sebebiyle oluştuğu bilinmektedir. Diş hekimleri tarafından çocukların çürüklerini önlemek için fissür örtücü uygulaması sıklıkla önerilmekte ve uygulanmaktadır.
Diş aşısı adıyla da bilinen fissür örtücü uygulaması, azı dişlerin çiğneyici yüzeylerinde bulunan girinti ve olukların akışkan bir dolgu maddesi ile örtülmesinden ibaret olan koruyucu diş hekimliği uygulamasıdır.
Fissür örtücü uygulamasının amacı, arka dişlerde çürüğe elverişli olukların ve çukurların besin parçaları ile dolmasını önlemek, yüzeyi kolay fırçalanabilir hale getirmek ve böylece çürük riskini en aza indirmektir.
Özellikle okul çağındaki çocukların dişlerinin çürümesinin önüne geçen bu uygulama, dişin durumuna bağlı olarak çok hızlı bir şekilde gerçekleşebilir. Evvela özel temizleme cihazlarıyla diş temizliği yapılır. Sonrasında diş yüzeyi fissür örtücü malzeme kullanımına hazırlık için özel bir malzemeyle yıkanır. İnce, şeffaf ve sıvı formdaki fissür örtücü malzeme dişteki oluklara, çukurlara ve girintilere tamamen yerleştirilecek şekilde sürülür. İşlem her bir diş için 1 ila 2 dakika kadar bir sürebilir. Fissür örtücü sıvı malzeme ile kaplanan diş yüzeyi üzerine özel bir ışık tutularak malzemenin sertleşmesi sağlanır. İşlem bu kadar hızlı, basit ve acısızdır.
Fissür örtücü uygulaması süt dişlerinin sürmesi tamamlanan her çocuğa uygulanabilir. Bu da 3 yaşına tekabül etmektedir. 3 yaş ve üstü her çocuğa fissür uygulaması yapılabilir.
Uygulama esnasında ve sonrasında herhangi bir ağrı ve acı hissedilmez. Bu sebeple anesteziye ihtiyaç yoktur. Herhangi bir komplikasyonu olmadığı için küçük yaşlardaki çocuklara rahatlıkla uygulanabilir. Ancak işlem esnasında ağzın kuru kalması gerektiği için çocukla iş birliği içinde bir çalışma yapılması gerekmektedir.
Fissür örtücü koruyuculuğunu süt dişleri düşüne kadar devam ettirir. Bu süreçte tekrar edilmesine gerek yoktur. Ancak bazı özel durumlarda aşınma, kırılma gibi sorunlar yaşanabilir. Düzenli gidilen hekim kontrollerinde böyle bir durum olduğu tespit edilirse fissür örtücü yenilenebilir.
Fissür örtücü diş çürüklerini önlemede destekleyici bir tedavidir. Bu tedavinin flour gibi diğer hijyen uygulamalarıyla birleştirilmesi uygulamanın başarı yüzdesini artırır. Fissür örtücünün yanı sıra günlük ağız bakımına özen göstermek de tedaviyi destekleyici olacaktır.
Sadece azı dişlerin çiğneme yüzeylerine uzman diş hekimleri tarafından yapılmaktadır.
Fissür örtücü uygulamasının bilinen bir zararı yoktur. Kullanılan fissür sıvısı çocuk sağlığını olumsuz yönde etkileyecek maddeler içermez.
Diş hekiminin gerekli gördüğü durumlarda yetişkinlere de uygulanabilen bir tedavi yöntemidir.
Fissür uygulaması henüz çürük oluşmamış ama çürük riski yüksek olan olukları, girinti ve çıkıntıları doldurarak çürükleri önlemeye yöneliktir. Dolgu ise çürümeye başlayan ve minesi tahrip olmuş dişlere uygulanan bir işlemdir.
Fissür Örtücü uygulaması tek seansta da yapılabildiği gibi, süreler genellikle Pedodontistler tarafından muayene sonrası belirlenmektedir.
Bu uygulama yapılmadığı takdirde çocuğun arka dişlerinde çürük oluşmaya elverişli yüzeyler tehlike altına girer. Bu süreç en son dökülen süt dişleri olan azı dişlerinin çürümesiyle sonuçlanır.
Fluorid, güçlü dişler oluşturmaya ve boşlukları önlemeye yardımcı olan doğal bir mineraldir. Sağlıklı diş minesini destekler, dişlere ve diş etlerine zarar veren bakterilerle savaşır. Kaybedilen mineralleri diş minesine geri kazandırır ve zararlı bakterilerin ağızda birikmesini önler.
Fluorid uygulamaları, uzun yıllar boyunca tüm dünyada en temel ağız sağlığı tedavilerinden biridir. Diş çürüğü geliştirme riski yüksekse, fluorid uygulaması özellikle yararlıdır.
Fluorid uygulamaları, yutulmadan direkt dişe uygulanan topikal uygulamalar ve su/diyet takviyeleri ile sistemik uygulamalar olarak iki şekilde ele alınabilir. Bununla birlikte yapılan çalışmalar, topikal uygulamaların çok daha etkili olduğunu göstermiştir.
Fluorid uygulamaları sırasında dişe uygulanan maddeler, diş macununda bulunandan çok daha fazla fluorid içerirler. Diş hekimleri, yüksek konsantrasyonlu durulama, köpük, jel veya vernik formunda profesyonel fluorid tedavileri uygular. Tedavi topikal olarak fırça ile dişi boyamak veya ağız gargarası ile çalkalamak şeklinde yapılabilir. Uygulama oldukça basittir ve sadece birkaç dakikada tamamlanabilir. Fluoridin dişler tarafından tamamen emilebilmesi için tedaviden sonra, genellikle 30 dakika boyunca, yemekten veya içmekten kaçınmanız istenebilir.
Florürlü vernik, diş çürümelerini önleyen, yavaşlatan veya kötüleşmesini önlemeye yardımcı olan bir diş tedavisidir. Vernik uygulaması, diş minesini güçlendirebilen bir mineral olan fluorid ile yapılır. Florürlü vernik uygulamaları koruyucu olmakla birlikte, diş çürüklerini %100 önleyemeyebilir. Uygulama ile doğru miktarda diş macunu kullanarak fırçalama, düzenli diş ipi, kullanma, düzenli diş bakımı alma ve sağlıklı bir beslenme çürümeyi önlemeye yardımcı olabilir.
Fluorid, bakterilerin diş minesinin erozyona uğradığı yerlerde diş yüzeylerini geri kazandırmak suretiyle çalışır. Ayrıca zararlı oral bakterilerin büyümesini de engelleyebilir. Fluorid uygulamaları sayesinde, diş hekiminiz çürümeyi ortadan kaldıramasa bile dişlerinizde daha güçlü bir dış yüzey oluşturarak, diş çürümesinin dişlerin daha derin kısımlarına nüfuz etmesini önler.
Çocuğunuz 3 yaşın altındaysa, profesyonel fluorid uygulaması yapılamaz ve sadece dişlerini yakın gözetim ile fırçalaması önerilir. Diş macunu, kılların yarısından daha azını kapsamalıdır veya bir pirinç tanesinden daha büyük olmamalıdır. Diş sağlığını desteklemek ve çürükleri önlemek için, 3 yaşından itibaren düzenli hekim kontrolleri ile yerel fluorid uygulamaları yapılabilir.
Fluorid uygulamaları hem çocuklara hem de yetişkinlere diş sağlığı açısından önemli yarar sağlar. Yapılan önemli çalışmalar, bir yıl boyunca fluorid tedavisi gören çocuk ve ergenlerin diş çürümesine maruz kalma olasılığının yüzde 43 daha az olduğunu bulmuştur.
Uzman hekimler tarafından uygulanan fluorid uygulaması, insan sağlığı için tamamen güvenlidir. Türk Diş Hekimleri Birliği tarafından 2016 yılında yayınlanan Fluor Durum Raporu, diş hekimleri tarafından yapılan Fluorid uygulamalarının, insan sağlığına zarar verecek dozda olmadığını ve tamamen güvenli olduğunu ortaya koymuştur.
Fluorid uygulaması tek seansta biten bir uygulamadır. Ancak net süre Pedodontist Hekimlerinin muayenesi sonrası belirlenmektedir.
Florürlü vernik uygulaması güvenlidir. Uygulamada sadece küçük bir miktar florür kullanılır ve uygulama esnasında yutulmaz. Vernik hızlı uygulanır ve dişte çabuk bir şekilde sertleşir. Uygulamadan 4 ila 12 saat sonra fırçalama yapılabilir. Bazı florürlü vernikler kısa süreli olarak dişlerin rengini geçici olarak değiştirebilir. Bununla birlikte, florürlü vernik fırçalandıktan hemen sonra dişler normal rengine döner.
Kliniğimizde yapılan florürlü vernik uygulamaları tamamen güvenlidir ve diş çürümelerinin önlenmesine yardımcı olmak için dünyanın dört bir yanındaki diş hekimleri ve doktorlar tarafından kullanılır.